Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanan 8 Mart 1857 tarihinde, Amerika’nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için greve gitmişti… Bu grevler esnasında çıkan yangın sırasında aralarında çok sayıda kadın işçinin bulunduğu çalışanlar, fabrikanın içinde mahsur kalarak dışarı çıkamadılar. Fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayan 120 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. Olayların ardından 52 yıl sonra Danimarka’nın Kopenhag kentinde düzenlenen II. Sosyalist Enternasyonal toplantısında her sene “Kadın Günü” kutlanmasına karar verildi; ancak Dünya Kadınlar Günü, 1977’ye kadar resmiyet kazanmadı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977tarihinde 1917 Şubat Devrimi olarak geçen ayaklanmalardan yola çıkarak 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını kabul etti.
Bu günün adı da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlenmiştir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı senelerin sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme gelmiştir. 1977’de “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etmiştir.
Ülkemizde ise 1984 yılından itibaren ” Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır.