#ŞehnameDestanı
#KalevalaDestanı
#İgorDestanı
#RamayanaDestanı
Şehname Destanı: İran edebiyatının önde gelen Fars şairlerinden Firdevsi’nin 10’uncu yüzyılda yazdığı Şehname Destanı, 60.000 beyitten oluşur. İranlıların Turanlılarla olan mücadeleleri, İranlı hissiyatı ile yazılmıştır. Türklerin İran’a göçleri ve hâkim olmaları sonrasında İranlıları onurlandırmak için Gazneli Mahmud’un teşviki ile kendisi de bir İranlı olan Tuslu Firdevs tarafından kaleme alınmıştır. Eserde geçen olaylar, çoğunlukla İranlı Yunus ile Turan kralı Efrasiyab arasındaki epik çekişmeler şeklindedir. Şeytani güçleri olan Turan kralı Efrasiyab aslında gerçek bir tarihi kişilik olan Alper Tunga’dır.
Ramayana Destanı: 24.000 beyitten oluşan Hint destanı… Ramayana,”Mahabbarata” ile birlikte Hint yarımadasında en çok bilinen iki destandan biri… Mahabbarata ile arasındaki fark; Mahabbarata nesir , Ramayana nazım şeklinde yazıya geçirilmiş. Bilinen en eski nüsha, Valmiki tarafından yazıya geçirilmiştir. Yazıya geçirildiği tarih belirsizliğini koruyorsa da, MÖ 4. ve 2. yüzyıllar arasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Ramayana destanının bugün elimizdeki 7 baptan oluşan şeklini milattan önce 2. yüzyıl içinde aldığı tahmin edilmekte.
Kalevala Destanı: Fin edebiyatının en önemli eserlerinden olan Kalevala Destanı, 19. yüzyılda asıl uzmanlık alanı fizik ve tıp olan Elias Lönnrot tarafından kaleme alınmıştır. Elias Lönnrot’un 19. yüzyılda Fin halk hikayelerinden derleyip kaleme aldığı epik destanıdır. Destan, 1917’de Finlandiya’nın Rusya’ya karşı bağımsızlığını ilan etmesi, ardından ülkede yükselen milliyetçilik döneminde kaleme alınmıştır. Destan 50 bölüme ayrılmış toplam 22795 mısradan oluşmaktadır. Destandaki ana karakter Väinämöinen’dir. Finliler’in ulusan çalgı aleti olan kanteleyi, bir turna balığının kemiklerinden yapan kahraman, başlangıçta çok kötü çaldığı bu enstrumanı, daha sonraları hayvanları bile büyüleyebilecek kadar iyi çalmaya başlar. Daha sonraları kantelesini kaybeden Väinämöinen, kantelenin günümüzdeki hali olan şeklini, huşağacından yapar. Kendine eş arayan ancak bir türlü evlenemeyen Väinämöinen, destanda geçen Joukahainen’in kardeşi Aino’yla evlenmek üzereyken Aino denizde yüzerken boğulur ve ölür. Destanın bir bölümünde, kıtlık içinde yaşayan köyleri için Väinämöinen ve arkadaşları, kuzeydeki insanların yaşadığı bir kasabada, Sampo adında sürekli un üreten sihirli bir değirmeni çalmaya giderler.
İgor Destanı: Bu destan, Rus Prensi İgor Svyatoslaviç’in 1185’te Doğu Avrupa’da yaşamış Türk halkı Kumanlara karşı giriştiği ve başarısız olduğu seferi anlatır. El Yazması 1795 yılında ele geçen el yazması, İgor Destanı’nın özgün metni olarak kabul edilir. Kuman Türkleri ile Rus Knezliklerinin 1103-1185 yılları arasındaki savaşlarını anlatan İgor Destanı, Karadeniz’in kuzeyindeki bozkırlarda yaşayan Kuman-Kıpçaklar ile bu coğrafyada hakimiyet mücadelesine girişen ve kuvvetli bir devlet olma yolunda ilerleyen Ruslar yaklaşık iki buçuk asır süren bir komşuluk münasebeti içerisinde bulunmuşlardır. Ruslar kendileri için en amansız düşman olarak gördükleri Kumanları, bir yandan küstürmemek için dostluklarını kazanmaya çalışmışlar, diğer yandan da bu kavme karşı ellerindeki bütün imkanları seferber etmişlerdir.
#OğuzKağanDestanı
#İlyadaDestanı
#OdysseiaDestanı
#GılgamışDestanı
#BeowulfDestanı